A1 Capital'in raporuna göre Trump, geçen hafta, Rusya'nın Ukrayna’yı tam kapsamlı işgaliyle başlayan 3,5 yıllık savaşın sona erdirilmesini müzakere etmek üzere Cuma günü Putin ile Alaska'da bir araya geleceğini duyurmuştu. Alaska toplantısı, Trump'ın Moskova'ya karşı tavrını sertleştirmesi, Ukrayna'ya ek ABD silahlarının ulaştırılmasına izin vermesi ve Rus petrol alıcılarına gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunmasının ardından gerçekleşti.

Bununla birlikte, Trump'ın Putin'i ABD topraklarında ağırlama ihtimali, ABD ve Rusya liderlerinin 2021'den bu
yana ilk kez bir araya gelmesiyle, Kiev'i büyük tavizler vermeye zorlayacak veya Avrupa güvenliğini zayıflatacak
bir anlaşmayı kabul edebileceği endişelerini yeniden canlandırdığı belirtilen raporda şunlar aktarıldı:

"Trump, herhangi bir barış anlaşmasının 'hem Rusya hem de Ukrayna'nın yararına olacak şekilde bazı toprakların takas edilmesini' içereceğini söyledi ve bu durum Kiev ve Avrupa başkentlerinde şaşkınlığa yol açtı.

Ukrayna ve Avrupa müttefikleri, barışı sağlama konusunda itibar kazanmak isteyen ve aynı zamanda Moskova
ile kazançlı ortak iş anlaşmaları imzalamayı uman Trump'ın, Kiev için son derece dezavantajlı olacak bir
anlaşma yapmak için Putin'le işbirliği yapmasından endişe ediyor. Almanya, zirveye hazırlık amacıyla Çarşamba
günü bir dizi üst düzey video konferans düzenleyeceğini duyurdu. Bunlardan biri, Avrupa liderleri, Zelenskiy,
Trump ve ABD Başkan Yardımcısı Vance'in katılımıyla yapılacak. Alaska zirvesinin duyurulmasından bu yana
Zelenskiy ile Trump ilk kez görüşecek.

Beklendiği gibi, ABD ve Çin, birkaç tur "verimli" müzakerenin ardından ticaret ateşkesini 90 gün uzattıklarını
doğruladılar. Düzenleme, en azından şimdilik, Çin ithalatına yüzde 30 gümrük vergisi ve Çin'in ABD ithalatına yüzde 10 gümrük vergisi uygulanmasını öngörüyor ve bu, tarifelerin Kasım ayına kadar sabit kalmasını sağlıyor. Trump, pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile olan iyi ilişkilerine vurgu yaparak, "Neler olacağını göreceğiz" dedi. Nadir toprak elementleri, Çin'in nadir toprak elementleri ihracatının, sıkı ihracat kontrolleri döneminde Mayıs ayındaki 92,8 milyon dolardan Haziran ayında 197,8 milyon dolara yükseldiğini gösteriyor. Çin'in küresel pazardaki büyük payı göz önüne alındığında, nadir toprak elementleri ticaret görüşmelerinde Çin için önemli bir pazarlık unsuru haline geldi. Çip kontrolleri - ABD açısından, çip kontrolleri son birkaç yıldır Çin'de teknolojik öz yeterlilik çabalarının merkezinde yer alıyor. Önceki gün Nvidia ve AMD’nin satışlardan elde edilen gelirin yüzde 15’lik bir kısmı karşılığında Çin'e çip satışına olanak tanıyan bir düzenlemenin duyurulması, bu alanda kayda değer bir değişime işaret ediyor. Tarım alımları - ABD'nin Çin'e daha fazla ürün satmayı hedeflediği bir alan olarak radarlarda. Trump' ın Çin'in soya fasulyesi alımlarını dört katına çıkarması çağrısıyla durum hala böyle görünüyor.

ABD Başkanı Trump, pazartesi günü altının gümrük vergilerine tabi olmayacağını söyledi ancak başka ayrıntı
vermedi. Trump, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Altına gümrük vergisi uygulanmayacak!" dedi.
Altın fiyatları, yatırımcıların ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz indirimi yörüngesine dair daha fazla fikir
verebilecek ABD enflasyon verilerini beklemesiyle, bu sabah yükselişe geçti. Spot altın, ons başına yüzde 0,2 artışla 3.350 dolara yükseldi. Aralık vadeli ABD altın vadeli işlemleri ise 3.402 dolarda sabit kaldı. Temel TÜFE
verilerinin beklentilerin biraz altında geldiğini görmeye başlarsak, bu aslında faiz indirimi beklentilerini daha
da destekleyebilir ve altın tutmanın maliyetini düşürebilir ve uzun vadeli ABD 10 yıllık hazine tahvil getirisi hala
belirli bir temel direnç seviyesinin altında kaldığından, bu durum altın fiyatlarını destekleyebilir.

ABD işgücü piyasası hakkında görünürlük elde etmek giderek zorlaşıyor. Ancak, en çok dikkat edilmesi
gerekeni, devam eden haftalık işsizlik başvuruları olabilir.

FED Başkanı Powell, kendisi ve meslektaşlarının verilerin "bütününe" baktıklarını, ancak işgücü piyasasının
sağlığının en iyi ölçütünün işsizlik oranı olduğunu söyledi. Bu oran şu anda yüzde 4,2. Bu oran, tarihsel standartlara göre düşük bir seviye ve tam istihdamda çalışan bir ekonomiyle uyumlu. Ancak bu, gecikmeli bir göstergedir; yani keskin bir şekilde yükselmeye başladığında, ekonomi muhtemelen zaten çok tehlikeli bir durumda olacaktır. Ayrıca, ABD'nin mevcut yüksek gümrük vergileri ve düşük göç dönemine özgü işgücü talebi ve arz faktörleri tarafından da baskılanmaktadır.

Aylık JOLTS anketleri işten çıkarmaların hızının artmadığını gösteriyor. Daha düşük göç, artan sınır dışılar ve
işgücüne yeniden katılanların sayısının azalması, zayıf işe alımları dengeleyerek işsizlik oranını kontrol altında
tutuyor.

Temmuz ayında işgücüne katılım oranı yüzde 62,2 ile Kasım 2022'den bu yana en düşük seviyedeydi. Haf talık
işsizlik başvuruları? Önceki yavaşlamalarda, artan işten çıkarmalar, ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunan
kişi sayısındaki artışa yansırdı. Bu da olmuyor.

Temmuz ayı bordro raporu, geçen ay ortalama saatlik kazancın yıllık yüzde 3,9 oranında arttığını, bunun da geçen yılki seviyeyle uyumlu olduğunu gösterdi. Ortalama çalışma saati ise 34,3 saat olarak gerçekleşti; bu da son iki yılın ortalamasına denk geliyor.

Pekii işlerini kaybettikten sonra işsizlik maaşı başvurusunda bulunmaya devam eden çalışanların sayısını ölçen
devam eden işsizlik başvuruları ne diyor? Geçen hafta 1,97 milyona fırlayarak Kasım 2021'den bu yana en
yüksek seviyeye ulaştı ve teorik olarak işsizlik oranı üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturması gerekiyor. İşsizlik
oranına daha fazla odaklanılması, yatırımcıların daha düzenli bir işgücü piyasası sıcaklık kontrolü istediği
anlamına geliyorsa, haftalık devam eden başvuruları yakından takip etmeleri gerekir."