Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

"Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan Ramazan-ı Şerif’inizi tebrik ediyorum. Ramazan-ı Şerif’in içimizi ferahlatan bu güzel ikliminde sizlerle bir arada olmanın sevinci bahtiyarlığı içindeyim. Cumhurbaşkanlığı Külliyemize, milletin evine bu gazi mekana hepiniz hoş geldiniz sefalar getirdiniz.

Yeryüzünün dört bir yanında iyilik ve hayırda yarışarak bu dünyaya bereket katan tüm gönül insanlarına saygılarımı, şükranlarımı sunuyorum. Bu mukaddes günlerin milletimiz, İslam alemi ve tüm dünya için hayır ve güzellikler getirmesini temenni ediyorum.

Kendi alanında bir markaya dönüşen Uluslararası İyilik Ödülleri'mizin bu sene 8'incisi düzenliyoruz. İyilik Ödülü'ne layık görülen tüm kardeşlerimi tebrik ediyorum.

Bu sene 50'nci yaşını kutlayan Diyanet Vakfımız ülkemizde ve dünyada iyiliği egemen kılmak için insanlığın hizmetinde olmayı sürdürüyor. Diyanet Vakfımız yarım asırlık bu iyilik yolculuğunda eğitimden insani yardıma, kültürel faaliyetlerden sosyal dayanışmaya kadar başarı çıtasını yükseğe taşıdı.

Milli kimliğimizin en belirgin, en karakteristik hasletlerinden birisi vakıf kültürümüzdür. Asırlar boyunca iyilik ve adalet hamuruyla yoğurduğumuz gönül coğrafyamızın her bir köşesi vakıf kültürümüzün eşsiz eserleriyle doludur. Camilerimiz, medreselerimiz, hanlarımız, çarşılarımız ve daha niceleri. İmar, inşa ve ihya mühürleridir.

Türkiye Diyanet Vakfımız böylesine köklü bir müktesebatın taşıyıcısı olarak önemli bir rol üstleniyor. Kuran kurslarından hafızlık mekteplerine Türkiye ve dünyada 111 ülkesinde binlerce öğrenciye burs veriyor.

Yardım kampanyalarıyla savaş, afet ve yoksulluk sebebiyle zor durumda kalanlara milletimizin yardım elini uzatıyor. Bayramlarda ve önemli günlerde ihtiyaç sahibinin imdadına koşuyor. Asya'dan Afrika'ya nereye gitsek, iyilik neferlerinin bir hizmetiyle mutlaka karşılaşıyoruz.

Vakfımızın 50'nci yaşını tebrik ediyor, her bir mensubuna tüm vakıf insanlarına teşekkür ediyorum.

Bugün aynı zamanda İyilik Haftası'nın da ilk günü. 27 Şubat'ta yayınladığımız yönetmelikle 13-20 Mart tarihleri arasını İyilik Haftası olarak kutlayacağız. Pek çok faaliyet icra edeceğiz. İyilik çınarının çok derinlere kök salması için çaba sarf edeceğiz. Bireysel ve toplumsal hayatımızda iyiliği artırmak için gayret göstereceğiz.

İyilik, Allah'ın rızasının kazanmasının, çevresine ve dünyasına faydalı olmanın yegane anahtarıdır. İyiliği şefkat ve merhametle büyüten, muhabbetle perçinleyen bir ecdadın evladı ve torunlarıyız. Zalime karşı mazlumun, yanlışa karşı doğrunun safında yer almak bizim hayat tarzımızdır. İyilik insanın emniyet kemeridir.

Bugün ödüllerini tevdi edeceğimiz iyilik öncüleri de bu hakikatin ete kemiğe bürünmüş fedakar timsalleridir.

Bugün bizi cesaretli olmaya çağıranlar, Gazzeli çocukların üzerine bombalar yağdığı o günlerde sırf soykırım şebekesinden korkuttukları için iftira atarken, biz BM'de soykırımcıların ve destekçilerinin gözünün içine bakarak Filistin davasına ve Gazze'nin kahraman evlatlarına sahip çıktık.

Nerede gadre uğrayanı, yok sayılan, baskı ve zulüm gören varsa Türkiye olarak oradayız. Nerede adaletsizlik, zulüm varsa biz oradayız.

Nerede dostlarımız ve soydaşlarımız eziyet görüyorsa engel olmak için biz oradayız. Nerede yıkım, afet, gözyaşı varsa mazluma el uzatmak için biz yine oradayız. Nerede Türkiye'nin katkısına, desteğine, yardımına ihtiyaç varsa biz tüm kudret ve kuvvetimizle oradayız.

Bölgemizde ve ötesinde barışın, adaletin ve istikrarın egemen olması için ne yapmamız gerekiyorsa yapmaktan asla çekinmiyoruz. Ülkemizi barış ve çatışma çözümlerinin üstlerinden biri haline getirmek için emin adımlarla yürüyoruz."